A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


OLAYLAR
                                                                    Prof. Dr. Berhan Yılmaz
 

iortas@cu.edu.tr



PEYGAMBERİ DOĞRU ANLATMAK

     Eminim ki dünyanın kurulduğundan beri hayatı en çok anlatılan, dinlenen, yazılan insan Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizdir.

    
Bu konunun uzmanı değilim, fakat durup düşündüğüm zaman Peygamberimizin hayatının hatalı anlatıldığı gibi bir kanaate varıyorum.

     Her nedense Rasulullah Efendimizi anlatanlar sanki Peygamberimiz hep zulüm görmüş, hep çile çekmiş ve ağlamış gibi acıklı ve ağlamaklı anlatırlar.

     Hâlbuki Rasulullah Efendimiz dünyevi gözle değerlendirildiği zaman, öncelikle çok iyi bir devlet başkanı, çok cesur ve güçlü bir ordu komutanı, iyi bir aile reisi, iyi bir dost, iyi bir baba, iyi bir eştir. Dolayısı ile örnek bir insandır.

     Koskoca bir devlet kurmuş ve onu tarihte eşi olmayan bir şekilde yönetmiş, bir dinin peygamberi olarak üstlendiği görevi büyük bir başarı ile yerine getirmiş ve hala dünyanın en büyük dini olan Müslümanlığın yayılmasında onun yüksek zekâsı, ileri görüşlülüğü ve bütün bunlara bağlı geliştirdiği stratejileri rol oynamıştır.

     Onun hayatı boyunca yaptığı savaşların toplam gün sayısı 50 günü geçmez. Ama birileri sanki Peygamber efendimizi savaştan savaşa koşan biri gibi gösterir.

     O bir devlet başkanı olmasına rağmen halkı ile birlikte yaşadığı için sanki birileri onu fakir veya muhtaç gibi gösterir. Hâlbuki O halkından farklı bir yaşam sürmemek adına paylaşmış bir insandır. Çünkü O yapılan her türlü işe el atarak ALLAH kendini eşinden, dostundan veya çevresinden farklı göreni ve farklı davranılmasını bekleyeni sevmez demiştir.

     O girdiği her ortama neşe, güven ve sevgi taşıyan bir insandı. Söylediği her şeyi hayatına uygulardı ve çevresi bunu görürdü. Herkesin derdini dinler, dertlerine çare olurdu.

     Kimseyi küçümsemezdi, çocukla çocuk olur oyun oynardı, büyüklerle büyük olur sohbet ederdi.

     Tabi ki üzgün de olurdu ama kendi için değil bizler için, insanlık için. Fakat devamlı mütebessim, devamlı rahatlatan tavırları vardı.

     O’nun neşeli, güler yüzlü, dostları, hanımı ve çocuklar ile şakalaşan, onlarla çok iyi geçinen, çok sevilen ve çok güvenilen bir insan olduğunu söylemek, anlatmak O’nu sevdirmek ve tanıtmak için daha iyi bir yol olmaz mı?

     Şimdi O’nu anlatırken ağlamaya ve ağlatmaya çalışanlara soruyorum. Çocuklara ve büyüklere Peygamber Efendimizi hangi şekilde anlatmak doğrudur. Rasulullah sizin anlattıklarınızla ve yazdıklarınızla insanların aklına veya kalbine yerleşecek ise; Kişiler O’nun adını her duyduğunda hüzünlü ve çile çekmiş, mazlum bir peygamber mi tasavvur etmeli?

     Yoksa gerçekte olduğu gibi kalbi, aklı, bileği güçlü, neşeli, çok başarılı devlet başkanı, çok zeki ve cesur ordu komutanı olan bir peygamber mi tasavvur etmeli?

     Ey İnsanoğlunun ufku;
     Sen de bizim gibi bir insansın! Sen bir derece daha fazlası olmayan bir insansın da, biz senden eksik olduğumuz kadar insanlığa uzak insanlarız. (Necip Fazıl KISAKÜREK)

 ERZURUM  - 17.04.2006

SAYFA BAŞI

Yazarın diğer yazıları:

Peygamberi Doğru Anlamak
Biri bana anlatsın

   
SAYFA BASI

Mahmut Aşkar

Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam

Yakup Yurt

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ali Kılıçarslan

TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Leman Kuzu

SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat